Перевод: со всех языков на русский

с русского на все языки

renk almak

См. также в других словарях:

  • renk almak — yeni bir renk kazanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • renk — is., gi, Far. reng 1) Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu, Amerikan boksörlerine benziyordu. A. Gündüz 2) mec. Nitelik İşin rengi değişti. Birleşik Sözler renk… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kızarmak — nsz 1) Kırmızı veya ona yakın bir renk almak Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi. P. Safa 2) Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak Domatesler kızardı. 3) Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • morarmak — nsz 1) Mor bir renk almak 2) Herhangi bir sıkıntı, darbe veya hastalıkla vücudun bir yeri mor renk almak Parça parça morarmış yüzüyle ateş püskürüyordu. A. Ş. Hisar 3) mec. Herhangi bir söz ve davranıştan bozulmak 4) mec. Mahcup olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esmerleşmek — nsz 1) Esmer duruma gelmek 2) Siyaha yakın bir koyu renk almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kırmızılaşmak — nsz Kırmızı bir renk almak, kızarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pembeleşmek — nsz Pembe bir renk almak Siyah buruşuk dudakları açılmış, pembeleşmişti. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sarılaşmak — nsz Sarı bir renk almak, sararmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yeşermek — nsz 1) Bitki yaprak vermek, yapraklanmak 2) Yeşil renk almak, yeşillenmek Okulun arkasındaki tepeler, yağan yağmurlardan sonra yeşermişti. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acı — is. 1) Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı Acıyı sever. 2) sf. Tadı bu nitelikte olan Acı kahvesini yudumluyordu. T. Buğra 3) Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap Omuzlarına kadar vücudun derisini …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»